3 Ekim 2011 Pazartesi

03.10.2011

Sevgili blooğum;


İngilizce'yi seviyorum. İngilizce'ye hastayım. Ne kadar ortak kelimemiz var öyle yaa. "shopping", "trainer", "bye", "CV", "Air condition", "kettle", "TV", "mp3" vs meğer İngilizce'de de bizim kullandığımız gibiymiş. Ah şu İngilizler. Zaten herşeyi bizden çaldılar. Hangi seminerdi hatırlamıyorum ama; kel, gözlüklü, biraz göbekli, lacoste giymiş (kırmızı beyaz çizgili gömleğin altına kahverengi kumaş pantalon hiç uymamıştı gerçi ama neyse.) bir profesör demişti "Medeniyeti batı bizden öğrendi" diye. Hoş ben de Medeniyet'i kuaförde okuduğum kültür sanat dergilerinden duymuştum. 


Bugün nerdeyse tüm dersler ingilizceydi. Yeni bir terim öğrendim "burjuva". Emrinde çalışan yüzlerce insanı olan kişiye deniyormuş. Bir yerlerden tanıdık geldi ama çıkartamadım. Herşeyi bilen dayıma sormam lazım. Babam hep meşgul çünkü. İstasyona eleman mı ne arıyorlarmış. Asgari ücretle çalışan bulmak zormuş. Her neyse. 100küsür eleman var zaten. Çoğunun yüzünü bile tanımıyorum. Neden yenisine ihtiyaç duyuyor ki? Anlamadım. Yine de günün duasını edelim. Allah'ım babama yardım et, işlerini rast getir, yeni elemanlar bulmasını nasip et, olmayana da ver, sen Gani'sin. Amin.

2 yorum:

  1. allah affetsin, "insan" asgari ücretle çalıştırılır mı hiç.

    YanıtlaSil
  2. insan çalıştırılır, "insan" çalıştırılmaz... (:

    YanıtlaSil